eslemtü li rabbil alemin fazileti
Salavatı Azam Faziletleri: Her gün bu Salavatı Azamı yüz kere okuyan, evliyalar zümresine nail olur. Salavatı Azamı okuyanın Rızkı kolay olur. Salavatı Azamı okuyan Düşmanı yener. Kayıp eşya ya da insanların bulunması için fayda sağlar. Borcu ödemeyi kolaylaştırır. Her gün bin kere okunursa rızka kavuşulur
Hizbül Lutf Meali: [Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. Bütün hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır. Rahman ve Rahîm O’dur. Din gününün, hesap gününün tek hâkimidir. (Haydi, öyleyse deyiniz): “Yalnız Sana ibadet eder, yalnız Senden medet umarız.”. Bizi doğru yola, nimet ve lütfuna mazhar ettiklerinin yoluna
Muhabbetçiçeği. Evet muhabbet çiçeği nedir? Bu ismi aslında seyircilerimiz koydular. 1. Derecede ve 1. sırada eşler arasında diyalogların koptuğu, sevgilerin unutulduğu, saygı hislerinin kaybolduğu, birlikte yaşam azminin ve aşkının ciddi manada örselendigi, deliler gibi birbirlerini severek evlenen ancak nedendir bilinmez birbirlerinin yüzlerini görmek istemeyen
Rabbil alemin. Tevekkeltü alel hayyillezi la yemüt vel hamdü lillahillezi lem yettehız veleden ve lem yekün lehu şerikün fil mülki ve lem yekün lehu veliyyün minez zülli ve kebbirhü tekbira 3 defa Allâhümme rahmeteke ercû, felâ tekilniy ilâ nefsiy tarfete aynin, ve aslih lî şehni küllehü, lâ ilâhe illâ ente.
Eslemtüli rabbil alemin fazileti. Search for: Search. Son Yazılar. Bir psikiyatristin gizli defteri; Bayat ekmek tarifleri kahvaltı
Avis Sur Site De Rencontre Jecontacte Com. Küçük dünyamızda yaşarken “kader” karşımıza dünyamızı büyütecek bir dert çıkartır. Tasavvuf dertle başlar ama zevkle sürer. Elimizdeki en kıymetlimiz geçici bir süre alınır. Sıkıntılar, dünyanın dört bucak olduğunu anlamalar ve alınan geri verilir… Alınan verildiğinde ise sen “sen” değilsindir artık. Ya?… Devamını Oku ““ESLEMTÜ Lİ RABBİL ALEMİN”” "“ESLEMTÜ Lİ RABBİL ALEMİN”" Kaderle ilgili çok şey okuduk. Çok şey söyledik. Çözümlenememesi sırlı kalmasına sebep. Öğrencilerimin “kadere inanıyor musunuz?” sorusunu kırk dakika açıkladım. Ama bir cepheden bakarak. Diğer yönler için daha kırk dakikalar gerekiyor. Belki birçoğumuz biliyordur ama paylaşayım istedim; Kader; ölçü, miktar demektir.… Devamını Oku “KADER Mİ?” "KADER Mİ?"
1 Huzura gedim ,Sana dayandım,Sana sığındım ve Sana teslim bir sınavdı uzun ve çakıltaşları ile çekmeden geçilmez dediler bu yoldan..Önce teslim olacaksın,sonra sabır gösterip ayağının acısına aldırmadan O'na güvenip bu yolu aşacaksın ..Teslimiyet Sevgi ile başlar sabır ile aşar engelleri dediler Gözümde büyüttüğüm kadar varmış dedim ilk bilirdim ki ayağıma batan her taşın acısının yüreğime ferahlık vereceğini. Yol uzundu belkide bir ömür alacaktı aşmak. Söz vermiştim artık dönüş yoktu… Belki sevdiklerimden de ayrı kalacaktım ama olsun sevgileri var edene doğru yol almaktı artık benim menzilim benim ufkum... Teslim oldum ve Yunus gibi yollara aski cezbe ile koyuldum... Geçekten teslim olanlar,olgun bir hal üzere arayışta olanlardır.. Cin-14 Yürüdükçe yeni acılarla yüzleşiyordum. İbrahim aleyhisselam gibi ateslerde olgunlasiyorum her ates her dert yuregime yeni ufuklar aciyor... Ve ezan sesi..En güzel teslimiyete çağrı sesinin o sonsuz kussaliyeti icinde Kulun Rabbi huzurunda nedensiz,riyasız duruşu geldi eller bağlandı bel büküldü ve en son secde..Kİmisenin önünde eğilmeyen başlar huzurunda makam farkı yoktu burada..Herkez Sana teslimdi. Teslimiyetinin zirvesi senin huzurunda firtinalar sakin oluyordu ve Sen'den ile değil kalp ile hal ile iletiyordu niyazini kul Rabbine. Sabırla, şükürle ve teslimiyetle... Ve tesbih..Sabrın anahtarı belkide, her tesbih sabir ile ve teslimiyetle abidelesirken hak katinda .Çektiğim her tane Sana yaklaştırıyor ve içimi acıtan acılar yerini birer birer huzura bırakıyordu, olgunlastiriyor ve sana amede oluyordum. Birden ah dedim ve sessizlik bozuldu. Ayağıma batan taşın acısı gözümden bir damla akmasına sebep olmuştu. Lakin taşın acısını unutup şikayet eder gibi ah deyişime ağlamaya yolda şikayet yoktu. Sadece kalplerle konuşmalıydı. Zaten bu yolun tek şartı gönül dilini kullanıp ah bile demeden yürümekti... Sabırla ve teslimiyetle Sana teslim oldum ve yürüyorum.... eslemtu li Rabbil alemin . benden.. 2 vay be ne günlerdi 3 Huzura gedim ,Sana dayandım,Sana sığındım ve Sana teslim bir sınavdı uzun ve çakıltaşları ile çekmeden geçilmez dediler bu yoldan..Önce teslim olacaksın,sonra sabır gösterip ayağının acısına aldırmadan O'na güvenip bu yolu aşacaksın ..Teslimiyet Sevgi ile başlar sabır ile aşar engelleri dediler Gözümde büyüttüğüm kadar varmış dedim ilk bilirdim ki ayağıma batan her taşın acısının yüreğime ferahlık vereceğini. Yol uzundu belkide bir ömür alacaktı aşmak. Söz vermiştim artık dönüş yoktu… Belki sevdiklerimden de ayrı kalacaktım ama olsun sevgileri var edene doğru yol almaktı artık benim menzilim benim ufkum... Teslim oldum ve Yunus gibi yollara aski cezbe ile koyuldum... Geçekten teslim olanlar,olgun bir hal üzere arayışta olanlardır.. Cin-14 Yürüdükçe yeni acılarla yüzleşiyordum. İbrahim aleyhisselam gibi ateslerde olgunlasiyorum her ates her dert yuregime yeni ufuklar aciyor... Ve ezan sesi..En güzel teslimiyete çağrı sesinin o sonsuz kussaliyeti icinde Kulun Rabbi huzurunda nedensiz,riyasız duruşu geldi eller bağlandı bel büküldü ve en son secde..Kİmisenin önünde eğilmeyen başlar huzurunda makam farkı yoktu burada..Herkez Sana teslimdi. Teslimiyetinin zirvesi senin huzurunda firtinalar sakin oluyordu ve Sen'den ile değil kalp ile hal ile iletiyordu niyazini kul Rabbine. Sabırla, şükürle ve teslimiyetle... Ve tesbih..Sabrın anahtarı belkide, her tesbih sabir ile ve teslimiyetle abidelesirken hak katinda .Çektiğim her tane Sana yaklaştırıyor ve içimi acıtan acılar yerini birer birer huzura bırakıyordu, olgunlastiriyor ve sana amede oluyordum. Birden ah dedim ve sessizlik bozuldu. Ayağıma batan taşın acısı gözümden bir damla akmasına sebep olmuştu. Lakin taşın acısını unutup şikayet eder gibi ah deyişime ağlamaya yolda şikayet yoktu. Sadece kalplerle konuşmalıydı. Zaten bu yolun tek şartı gönül dilini kullanıp ah bile demeden yürümekti... Sabırla ve teslimiyetle Sana teslim oldum ve yürüyorum.... eslemtu li Rabbil alemin . benden.. Allah razı olsun kardeşim,güzel ve bir o kadar da yüreğimize işleyen ve bir parça da kendimizi bulduğumuz bir yazıydı...Okuduk,hislendik,dua ola...
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla okunuşu Ve kefa Billâhi Veliyyen ve kefa Billâhi Nasıyra, ve kefa Billâhi Veliyyen ve kefa Billâhi Nasıyra, ve kefa Billâhi Veliyyen ve kefa Billâhi Nasıyraeslemtu vechiye lillâhi-eslemtü li RabbilÂlemin. Birahmetike ya Erhamer Rahımiyn,Vel Hamdu Lillahi Rabbil Âlemiyn. Anlamı Dost olarak Allah'ım kâfidir. Ve yardımcı olarak Allah'ım kâfidir."Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim bütün alemlerin Rabbine teslim oldum .Çün ki Sen Merhametlilerin en âlemlerin Rabbi,olan Allah'a mahsusdur Ve kefa Billâhi Veliyyen ve kefa Billâhi Nasıyra, Nisa 4/ 45 Ve sizin düşmanlarınızı en iyi Allah bilir. Ve dost olarak Allah kâfidir. Ve yardımcı olarak Allah أَعْلَمُ بِأَعْدَائِكُمْ وَكَفَى بِاللّهِ وَلِيًّا وَكَفَى بِاللّهِ نَصِيرًاVallâhu a’lemu bi a’dâikum. Ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ eslemtu vechiye lillâhi Ali imran 3/ 20Eğer seninle çekişip tartışırlarsa, de ki "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğetmekdir. Allah, kulları hakkıyla حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِيَ لِلّهِ وَمَنِ اتَّبَعَنِ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ وَالأُمِّيِّينَ أَأَسْلَمْتُمْ فَإِنْ أَسْلَمُواْ فَقَدِ اهْتَدَواْ وَّإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلاَغُ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِFe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebeani, ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâgu, vallâhu basîrun bil ibâdeslemtü li rabbil alemin,Bakara 2 /131Rabbi, O'na "Bana teslim ol!" dediğinde; "Sana, bütün alemlerin Rabbine teslim oldum!" diye cevap قَالَ لَهُ رَبُّهُ أَسْلِمْ قَالَ أَسْلَمْتُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَİz kale lehu rabbühu eslim kale eslemtü li rabbil alemin,verham ve ente hayrur râhımînMüminun Suresi, 23/118 De ki “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!”وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَVe kul rabbigfir verham ve ente hayrur râhımînVel Hamdu Lillahi Rabbil 1/ âlemlerin Rabbi,olan Allah'a mahsusdur الحمد لله رب العلمينElhamdü lillâhi rabbil'alemin. Hud 11/61Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, duaları kabul edendir." إِنَّ رَبِّي قَرِيبٌ مُّجِيبٌ İnne rabbî karıbüm mücıb
Muharrem ayı içerisinde yaşanan önemli günlerden biri olarak kabul edilen Aşure Günü, ismini Arapça on’ anlamına gelen aşera’ kelimesinden alır. Muharrem ayının onuncu günü idrak edilmekte olan Aşure Günü, Müslümanlar için önemli sayılan olayların yaşandığı bir gün olarak kutsal sayılıyor. Bu günde bolluk ve bereketin sembolü aşure yapılıyor ve eşe dosta, komşulara dağıtılıyor. Birlik, beraberlik ve hürmetin simgesi Aşure Günü’nde ibadet etmek isteyenler, Aşure Günü duası ve fazileti üzerine araştırmalarda bulunuyor. Peki Aşure Günü duası var mı, hangisi? Aşure Günü’nde hangi dualar okunur? İşte Aşure Günü duası Arapça yazılışı, anlamı ve fazileti…AŞURE GÜNÜ NEDİR?Aşure Günü ya da Aşura Günü olarak bilinen bu önemli gün, hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. gününde kutlanan gündür. İslam inancına göre bu günde çok sayıda önemli olayın meydana geldiğine inanılmaktadır. Muharrem ayı aynı zamanda oruç ibadetinin de yapıldığı aylardan biri olarak kabul edilmektedir. Peygamberlerin hayatına dair çok sayıda önemli hadisenin yaşandığına inanılan bu günün bolluk ve bereket günü olduğu ayı içerisinde yaşanan önemli günlerden biri olarak kabul edilen Aşure Günü, ismini Arapça on’ anlamına gelen aşera’ kelimesinden alır. İnsanlık ve İslam tarihi için önemli olan bazı olayların bu tarihe denk düşmesi, Muharrem Ayı ve Aşure Günü ile ilgili çok sayıda hikayenin oluşmasına neden olmuştur. Rivayete göre Hz. İbrahim aşure günü dünyaya gelmiş, Hz. Musa ve kavmi Firavun’un zulmünden bu günde kurtulmuştur. Aynı şekilde Hz. Nuh’un gemisi Cûdi Dağı’na bu günde oturmuştur. Bu gibi olayların Muharrem ayının onuncu gününe denk düşmüş olması, Aşure Günü’nün bir mutluluk ve kutlama günü olarak kabul edilmesine neden GÜNÜ HANGİ İBADETLER YAPILIR?Müslümanlar için önemli olayların yaşandığı gün olarak kabul edilen Aşure Günü’nde hangi ibadetlerin yapıldığı yoğun bir şekilde araştırılıyor. Mübarek gün ve gecelerde farz sayılabilecek özel bir ibadet şekli bulunmamakla birlikte sahih kaynaklarda Aşure Günü’ne özel nafile bir namazın olduğuna yönelik bir rivayet de mevcut değil. Fakat böyle mübarek gün ve gecelerde varsa kaza namazlarının kılınması uygun olarak kabul ediliyor. Ayrıca Kur’an-ı Kerim okumak, anlamak ve zikir-salavatla vakit geçirmek de bu günde yapılabilecek ibadetler arasında yer GÜNÜ DUASI ARAPÇA YAZILIŞI VE TÜRKÇE MEALİAşure Günü’ne özel farz sayılan bir ibadet olmamakla birlikte bu gibi mübarek gün ve gecelerde okunabilecek dualar mevcut. Her daim Allahü Teâla ve Peygamberimizi Sallallahu Aleyhivesellem zikir etmek önemlidir. Fakat Müslümanlar için önemli sayılan mübarek gün ve gecelerde ayrıca ibadet etmek isteyenler, bu mübarek gün ve gecelerde okunacak dua ve sureleri araştırıyor. Aşure Günü’nde de dua etmek isteyenler Aşure Günü duası ve anlamını merak ediyor. İşte Muharrem ayının 10. gününe denk düşen Aşure Günü Duası, Arapça yazılışı ve anlamıAşure Günü Duası Arapça OkunuşuBismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ sey-yidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allâhümme entel ebediyyül kadîmül hayyül kerîmül hannânül mennân. Ve hâzihî senetün cedîdetün es'elüke fîhel ismete mineşşeytânirra-cîm. Vel-avne alâ hâzihin nefsil emmârati bis-sûi. Vel-iştiğâle bi-mâ yukarribünî ileyke. Yâ zel-celâli vel-ikrâm. Bi-rahmetike yâ erhamer-râhimîn, Ve sallâllâhü alâ seyyidinâ Muhammedin vel alâ âlihî ve sahbihî ve ehl-i beytihî defa da şu dua okunur“Sübhanallahi mil'el mizan. Ve müntehel-ılmi ve meblegar-rıza ve zinetelarş”Aşure Günü Duası Türkçe MealiRahman ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. Hamd, yalnızca âlemlerin rabbi kabul olan Allah’a mahsus olmaktadır. Salât ü selâm da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e, ehl-i beytine ve tüm ashabına olsun. Ey allah'ım, sen ezeli, ebedi, hayy, hannân, kerîm, mennânsın. Bu gelen, yeni bir senedir. Ya Rabbim, kovulmuş olan şeytanın kötülüğünden bu sene muhafaza olmayı diliyorum ve içimde, bana şerri emreden nefsim ile mücadelemde yalnızca senden yardım istiyorum. Beni sana yaklaştırabilecek meşguliyetleri bana nasip et, ey ikram sahibi ve celâl olan Rabbim. Rahmetin ile ey merhametlilerin en merhametlisi olan, efendimiz Hz. Muhammed-sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e, Hz. Muhammed'in âline, ashabına ve tüm ehl-i beytine salât olsun.
Küçük dünyamızda yaşarken “kader” karşımıza dünyamızı büyütecek bir dert çıkartır. Tasavvuf dertle başlar ama zevkle sürer. Elimizdeki en kıymetlimiz geçici bir süre alınır. Sıkıntılar, dünyanın dört bucak olduğunu anlamalar ve alınan geri verilir… Alınan verildiğinde ise sen “sen” değilsindir artık. Ya? İşte o zaman başlar hayat, başlar ilim. Daha doğrusu ilim haline gelen hayat… Hayatımı anlatsam “film” olur derler ya, “ilim” olur burada. İlmi hayat. Kaynağımız, ilk kimliğimizin ilim olduğu düşünülürse bu filmin adı da olsa olsa “köklere dönüş” olur. Senden kazınanlar, alınanlar ortaya cilalanmış bir gönül çıkartır. Sonrasında o gönle ne düşerse parlar. Yeter ki gidenin ardından ağıt yakmayalım. Hamd edelim. Bu dertlerde “Eslemtü li rabbil âlemin” diyebilmek güç. Ancak Âlemlerin rabbine teslim olunca âlemler açılır. Dinlediğin, gördüğün her şey bütünün parçaları gibidir. Bu zevk edinilince her olayın birbirinden kopuk parçalar olmadığını anlarız. Hele düşündüklerimizin yıllar sonra karşımıza çıkması ise ayrı bir güzelliktir. “Eslemtü” demek zor. Deyiversek dünyanın küçüklüğünü, düşüncenin sonsuzluğunu görüverirdik. Olayları ben mi yönetiyorum yoksa rüzgârın önünde savrulan kuru yaprak mıyım? Karışırdı… Hem, hem de olurdu…. Ya, ya da değil… “Eslemtü li rabbi” ye teslim oluyoruz dünyamızda. Âlemlerin rabbine değil. Rabbime teslim. Rabbim enfüsümle ilgili. Afakta yok. Daha açık ifadeyle rabbimi bulduysam, kendimi bulurum ve dünyayı etrafımda döndürürüm. Dünyanın güneşin etrafında döndüğünü göz ardı ederim. İyi bir psikolog olabilirim. İnsanları çok iyi gözlemlerim. Onları onlara anlatırım. Kendilerini kendilerine gösterebilirim…? kişilerin, esma-ul hüsnaların gölgelerinin dünyası… El-âlem elalem, başkaları demek. Bizler başkalarıyla tanışıyor, bilişiyorsak âlem ile birlikteyiz sanıyoruz. El-âlem bir şey demesin diye çeyiz düzer, eşya alır, evleniliriz… Nefsimizin çepe çevre sardığı âlemde yaşananlar… Henüz “rabbil âlemin” yoktur. Âlemlerin rabbine geçersem insanı geçerim. Bilinmedik macerası kalmaz. Her yönüyle aşağı-yukarı fikir sahibi olmuşumdur. Hadiselerde, kişilerde kısaca âlemde Allah’ı bulmak zor olan kısımdır. Marifetullah bunlardan elde edilir. Araçtır. Amaç değildir. Velakin ne aradığımızı bilmek lazımdır. Bir ayet, ayetteki bir kelime “kibrit-i ahmer” olmalı. Peşine düşmeliyiz kelimelerin. Her şey bir kelimedir. Allah Âdem’e kelimeleri öğretti. “Allah” ismi tüm isimlerin cem ’idir. İsimlerden ism-i azama geçilir. Her insan bir isim olduğuna göre insanlığa ulaşınca insanın ruhuna, hakikatine ulaşırız. İsim veya kelime aynıdır. Kelimullah Allah’ın kelimi, konuştuğuMusa as, Kelimetullah Allah’ın bir kelimesiİsa as., cevamiul kelim Kelimelerin hepsi ise peygamberimizdir. Kelimelerle cümle oluruz. Sahib-ul kelime olmanın bedeli o kelimeyi yaşamaktır. Giyinmektir. İbrahim olmaktır. Âlemlerin rabbine teslim olan İbrahim as. Kelimeleri giyindi. Yaşadı. İlk kez olaylar dışarıda -afakta- cereyan etti. Ama nefiste oluyormuşçasına bedene zarar vermedi. İç ve dış farklıdır bakanlar için. Görenlere fark yoktur, ha enfüs ha afak….İbrahim ateşte yandı, bakanlara göre. Gül bahçesi idi görenlerce! Âlemlerde teslimiyet irfaniyet ister. Kişi içindeki dünyasını dışında da bulmalıdır. İçteki elbiseyi dışta giyinebilmelidir. Rüyalar tabir edilmelidir henüz. Çünkü dışarısı iç olmamıştır. Dünyanın rüyasına geçmek için sembol dilini kavramak gerek. Kelimenin anlamını, hakikatini bulmalı. Kelimelerin dünyasında yaşadığını bilip, ruhuna ermek gerek. Âlemlerin rabbini bulmak için önce teslim olmalı. Teslimiyette ol ’ana, zuhura tabi olunur. Sonra dünyanın rüyası tabir edilerek, hakikatine varılır. Rüyanın hakikatine… Hakikatin ilmine bedel olan ayet “Eslemtü li rabbil alemin” dir.
eslemtü li rabbil alemin fazileti